İnternet ve İfade Özgürlüğü: Müstear İsimler
Aristo, insanı ‘konuşan hayvan’ olarak tanımlamış. Descartes ise ‘düşünüyorum, öyleyse varım’ demiş. Hangisi daha haklı? Düşünce ve ifade, insanı diğer canlılardan ayıran iki ana özellik. Lakin ifade safhasına geçemeyen düşünce özgürlüğünün pratikte anlam taşımadığı kanaatindeyim. Bu nedenle, sol çevrelerin pek rağbet ettiği ‘düşünce özgürlüğü’ yanlış bir kavramlaştırma. Aklî melekelerimiz yerinde ise, düşünmekte zaten özgürüz. Önemli olan, düşündüğümüzü özgürce ifade edebilmek; yani ifade özgürlüğü. Tek başımıza yaşasa idik, ifade özgürlüğüne ihtiyacımız yoktu. Bizi kısıtlayacak ve ifade imkânından mahrum bırakacak kimselerin olmadığı bir ortamda, böyle bir sorunumuz da olmayacaktı. Bir başka deyişle ifade özgürlüğü, sosyal bir çevrenin parçası olduğumuzda anlam ve önem kazanıyor. Aristo sadece konuşmaktan bahsetse de, kendimizi yazılı, fiilî veya görsel olarak da ifade edebiliriz. Kitap yazmak, resim yapmak, heykel yontmak, tribünde A takımı taraftarlarına ayrılan bölüme oturm...