Kayıtlar

Şubat, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

hırsıza mektup

istanbula yeni geldiğim günlerdi. teyzemin yanında kalıyordum. mutad olduğu üzere, iş çıkışı biraz dolaştıktan sonra eve gelmiştim. ev boştu. şaşırdım, çünkü teyzem o saatte nadiren çıkardı. alışverişe birlikte çıkardık, fakat ufak tefek şeyler için beni beklemezdi. alışverişe mi gitti, yoksa hava almaya mı çıktı diye düşünürken balkonda olabileceği aklıma geldi. bir koşu balkona baktım, orada da yok. nerede bu teyzem diye düşünürken, salonda, üçlü koltuğun önüne çektiği zigon sehpanın üstünde bir kâğıt gördüm. teyzemin el yazısıyla şöyle birşeyler yazıyordu: oğlum. parasızlık canıma tak etti. borç gırtlağa dayandı. dayının yanına borç para istemeye gidiyorum. birkaç güne gelirim, beni merak etme. aynı evde kaldığım halde teyzemin bu darlığından nasıl haberim olmadı? bana niye söylemedi diye epeyce hayıflandığımı hatırlıyorum. hemen telefona sarıldım. âni bir kararla gölcük’e, dayımın yanına gitmiş. biraz değişiklik olsun istemiş. para sıkıntısı filan da yokmuş. peki o not neydi

Uzay Yolculuğunun Hatırlattıkları

Alper Gezeravcı’nın uzaya yaptığı onsekiz günlük seyahat büyük bir merak ve heyecan dalgası yaratırken bazı tartışmaları da beraberinde getirdi. Bu tartışmaların en renklisi, uzaya çıkan ilk Türk’ü nasıl adlandıracağımızla ilgili olanıydı bana göre: Astronot mu demeliydik, yoksa Sovyetlerin ‘kozmonot’una, Çinlilerin ‘taykonot’una, Fransızların ‘spasonot’una benzer bir isim türetip onu mu kullanmalıydık? Türkonot diyebilirdik meselâ. Yada gökbey, gökmen, gökalp, cacabey, fezagir, evrenot… Gökbey’e cinsiyetçi diye itiraz ediliyor. Gökmen, türkonot ve evrenot’a Türkçe’nin özünde olmayan (uydurma) eklerle türetildiği için karşı çıkılıyor. Fezagir’e Arapça kökenli olduğu için. Cacabey’e yükselen itiraz hem telaffuz zorluğundan hem de büyük ölçüde siyasî; bu ismi Devlet Bahçeli teklif etti çünkü. Velhâsıl bu isimlerin her birine farklı bir gerekçeyle karşı çıkmak mümkün, herhangi biri üzerinde uzlaşmak ise imkânsıza yakın. Benim şahsî tercihim, Gökalp. Bu sayede, ilk uzay yolcumuz Alper Geze

uzay merakım

gökyüzüne merakım küçük yaşlarda başladı. kesin bir tarih vermek zor, fakat geriye dönüp baktığımda, halley kuyruklu yıldızını ararken buluyorum kendimi. küçüktüm, fakat yine de hatırlıyorum. halley kuyruklu yıldızı o gece dünyanın yakınından geçecek, hava şartları müsait olursa biz de görebilecektik. bütün ülke, yetmiş küsür yılda bir gerçekleşen bu gökyüzü hadisesine kilitlenmiştik. aylar süren bu bekleyiş sırasında iki şey daha yapmıştık. ilki, halit ziya uşaklıgil’in “kuyruklu yıldız altında bir izdivaç” romanını dizi haline getirerek dönemin tek kanalı ve tek televizyonu trt’de yayınlanmaktı. ikincisi ise, o yıl bizi erovizyon’da temsil etmek üzere “halley” isimli bir de şarkı hazırlamak. şarkıyı seslendiren grubun üyelerinden birinin, hani o kısa kıvırcık saçlı gencecik kızın candan erçetin olduğunu şarkıyı yıllar sonra youtube’da izlerken fark edecektim. beklenen gece geldiğinde, maaile bahçeye çıktık. insan boyunu aşmayan bahçe duvarının hemen arkasındaki mahalle arkadaşla