Kayıtlar

Eylül, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

isim hakkında

Yazmaya karar vermekle iş bitmiyor, bir de isim gerekiyordu bu duvara. Bir yandan münasip bir isim arıyor, öbür yandan bulacağım ismin Türkçe’ye mahsus karakterler içermemesini istiyordum. En kötü huylarımdan biri olan ayrıntılara takılıp asıl amacı göz ardı etmeye başlamak burada da karşıma çıktı. En iyi, en uygun isim ne ola idi ki? Bu soruya cevap bulmak için gereğinden fazla vakit kaybettim. Öyle ki, bu nafile uğraş bir zaman sonra yazmaya başlamamın önündeki en büyük engel hâline geldi. Bu arayışı bir yerde bitirmek ve karar vermek gerekiyordu. Ben de öyle yaptım ve kafamda oluşan birkaç isimden birini seçmeye karar verdim. Burakname’nin hikâyesi kısaca bu.

duvar yazmak

Söze, bu duvarı yazmaya neden başladığımı anlatarak gireyim isterseniz… Siz diye hitap ettiğime bakmayın. Karşımda bir muhatap olduğundan yada olacağından emin değilim. Hatta diğer blog tecrübemden yola çıkarak, bunu gayet iyi biliyorum. Bilmem hangi arama motorunun azizliği ile tesadüfen yolu düşmüş, çoğu yabancı ülke menşe’li ziyaretçileri saymazsak pek uğrayanı olmayan, fakat yazmaya inatla devam ettiğim o site, bir bloğun nasıl işletileceğini öğrenmek için kullandığım bir deneyhane idi bir bakıma. Müteakip yazıda bahsedeceğim üzere, bu defa durum biraz farklı. Eski Mısır’da yazı bir çivi yardımıyla duvara yada taş tabletlere işlenir, daha doğrusu anlatılmak istenen şey resmedilirmiş. Bu eski gelenek, internet çağında neden canlanmasın diye düşündüm ve blog yerine duvar yazmaya karar verdim:) Tamam, itiraf ediyorum... Asıl gayem, teknolojinin gelişimiyle ortaya çıkan bu tür yabancı kelimelere Türkçe karşılık bulmak, üstelik bunu mümkün olduğunca ivedilikle yapmak gerektiği