Kayıtlar

2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

teyzelerim

biri bu dünyadan, diğeri bu diyardan göçüp giden iki teyzem var benim. vardı, daha doğrusu… büyüğü vefat edeli sekiz yıl oldu. 83 yaşındaki küçük teyzem ise geçen ay rusyaya, oğlunun yanına taşındı. ömrünün kalan kısmını orada tamamlayacak. allah, bütün büyüklerimize uzun ve sağlıklı ömürler versin. teyzelerim o kadar farklı iki karakterdiler ki… geriye dönüp baktığımda, birbirlerine en çok benzeyen yanlarının çok iyi yemek yapmaları olduğunu söyleyebilirim. bu meziyet ırsî birşey herhalde ki annemde de var, büyük teyzemin kızında da. kısa denecek bir zamanda sofrayı hepsi birbirinden lezzetli üç-beş çeşit yemekle donatırlar. bana öyle geliyor ki teyzelerimin kaderinin asıl benzeştiği nokta, otuz-kırk gün ölümle cebelleştikten sonra her ikisinin de hayata tutunmayı başarmış olmaları… büyük teyzem 1994’te geçirdiği kalp ameliyatından sonra bir ayı aşkın bir süre yoğun bakımda kaldı. kendinizi kötü habere hazırlayın denilmişken iyileşip 21 yıl daha yaşadı. kandaki üre miktarını

Liberal Düşünce Kongresi 2023

Liberal Düşünce Topluluğu’nun otuz yılı deviren tarihinde özel ve önemli bir yer tutan Liberal Düşünce Kongrelerinin sonuncusu, önceki hafta sonu Ürgüp’te yapıldı. Kovid nedeniyle verilen dört yıllık aradan sonra bu yıl yeniden toplanan kongre sayesinde, birbirini uzun zamandır görmeyen kişiler bir araya gelme ve yeni simalarla tanışma imkânı buldu. Kongreye katılanlar arasında dört yıllık süre zarfında birbiriyle irtibatını az-çok koruyanlar yahut hiç koparmayanlar yanında, birbirini sadece bu tür ortak platformlarda görenler de bulunuyordu. Katılımcıların bir kısmı ise kongreye ilk defa gelmişti. Liberal Düşünce Kongreleri, birbirini tanımayanların tanışması, tanıyanların buluşması ve kaynaşması için mümbit bir vasat teşkil edegelmiştir. Bu defa d öyle oldu. Gözlerim, daha önceki kongrelerde görmeye alışık olduğum halde bu defa katılamayanları aradı. Burada adını anmadıklarım beni bağışlasın ama Mehmet Ali İlkaya ve Bengül Güngörmez bu yılki kongrede olmadığını ilk fark ettiğim isiml

14/28 Mayıs seçimleri nasıl yapıldı?

Bir önceki yazıda seçimlerin elektronik ortama taşınmasının mahzurlarından bahsetmiş ve ‘tutulacak en iyi yol, seçimleri klasik usülle yapmaya devam etmek’ diye bitirmiştim. Bu yazıda ise hâlihazırda seçimlerin nasıl yapıldığını kısaca anlatacağım. İlk turu 14 Mayıs’ta yapılan seçimlerin benim için farklı bir anlamı vardı. Daha evvel oy atıp çıktığım sandığın başını bekleyecek ve seçimlerin usulü dairesinde gerçekleşmesine nezaret edecektim. Bu, benim ilk sandık görevimdi. Sandık mahalline bir gün önceden giderek oy verme kabinlerini kurmuş, sandığı yerleştirmiş, sandık kurulu üyelerinin oturma düzenini ayarlamıştım. Seçim sabahı saat yedide, görev yapacağım okulda idim. Partili üyelerin birbiriyle didişeceği, itiraz ve çekişmelerle dolu, uzun bir günün beni beklediğini düşünerek endişeleniyordum. Sandık kurulu başkanı ve üyeleri yemin ederek görevine başlıyor. Yemin edildikten sonra, bina sorumlusundan imza mukabili aldığım bez torbayı herkesin huzurunda açtım. Torbadan çıkan pu

Seçimler Elektronik Ortama Taşınmamalı

Geçtiğimiz gün Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı, bir sonraki seçimin elektronik ortamda yapılabilmesi için hazırlıklara başlandığını söyledi. Bunun için e-devlet altyapısının kullanılması da dahil olmak üzere muhtelif seçenekler masadaymış, fakat nihaî bir karara henüz varılmamış. Seçim sürecinde teknolojiden daha fazla yararlanmakla seçimleri elektro-nik ortama taşımak farklı şeyler. İlkine ne kadar taraftarsam, ikincisine o ölçüde karşıyım. E-devlet üzerinden oy kullandığımızı düşünsenize… Vatandaşlık numaramız ve şifremizle giriş yaptığımız e-devlet hesabından verdiğimiz oy, sistemi kontrol edenler tarafından görülebilecek. Nerede kaldı gizli oy prensibi?… Gizli oy prensibinin ihlâl edilme ihtimalinin açıkça belirdiği böyle bir noktada yetkili ağızlardan dökülecek bize güvenin mesajları kimi teskin ve ikna eder ki? Şahsen beni etmez. Elektronik oy sistemini kuran ve işletenler arasında kimin kime oy verdiğini merak eden birileri mutlaka çıkar ve kâh popüler olmak, kâh para kaz

Altılı Masa Yıkılırken

Altılı Masa, iki büyük ayak üzerine kuruluydu. CHP ve İYİP’in oluşturduğu iki büyük ayaktan ilki, son yapılan genel seçimde (2018) %22.6, ikincisi %9.96 oy almıştı. Masanın küçük ortaklarından Saadet Partisi’nin oyu %1.3, 2018 seçimlerine CHP listesinden giren Demokrat Parti’nin bir önceki seçimde (2015 Kasım) aldığı oy ise %0.16. İYİP’i saymazsak Altılı Masa’nın diğer dört bileşeninin oy toplamı CHP’nin onda biri bile etmiyor (Ak Parti’den kopan isimlerin kurduğu DEVA ve Gelecek Partileri henüz seçmen karşısına çıkmadı). Apayrı dünya görüşüne sahip altı partinin bir masa etrafında toplanıp konuşabilmesi elbette önemliydi. Fakat bu birlikteliğin altında yatan başlıca saikin Erdoğan düşmanlığı olduğu unutulmamalı. Buna rağmen ortak çalışma grupları tertip edebildi, kamuoyunun karşısına bazı somut önerilerle çıkabildiler. Önerilerinin muhtevasından ve hayata geçirilebilme şansından bağımsız olarak, karşılıklı saygı ve nezaket çerçevesinde yürütülen bu çabayı takdire şâyan buluyorum. B

depremin ardından

Geçen hafta, yakın tarihimizin en yıkıcı depremlerini aynı bölgede, sekiz saat arayla ve peşpeşe yaşadık. İlkinde yıkılmayan binaların bir kısmı ikincisinde yıkıldı, ilk depremde hayatta kalmayı başaranların bir kısmı ikincisinde vefat etti. Vefat edenlerin sayısı 40 bine, yaralı sayısı 100 bine dayandı. Önümüzdeki günlerde bu rakamlar muhtemelen daha da artacak. Tarihe ve haberlere istatistik olarak geçen bu insanların her biri, bir hafta öncesine kadar hayattaydılar. Geleceğe dair umutları, planları, endişeleri, korkuları vardı. Birilerinin umudu, göz bebeği, yaşama sevinci ve varlık sebebiydiler. Bir hafta öncesine kadar nefes alıp veren bu canlardan otuz bini aşkını artık yaşamıyor. Hayatta kalanlarsa, kaybettiklerinin açtığı yara ve koca bir boşluk hissiyle yola devam etmeye çalışacak. Ölenlere Allah’tan rahmet, kalanlara başsağlığı ve acil şifalar diliyorum. Depremi, sabahın ilk saatlerinde televizyondan öğrendim. Dış dünyaya müdanasız tavırlarına alışık olduğumuz İçişleri Bakan