kazım karabekir'in arşivcilği
Kâzım Karabekir’in en önemli özelliklerinden biri, arşivciliği imiş. Yıllar önce izlediğim bir televizyon programında Timsal Karabekir’in (kızı) söylediğine göre babası, yaptığı her işi kayıt altına almakla yetinmez, varsa vesikalandırırmış da. Bir seyahate mi çıktı; tren veya vapur biletini saklar, bilet nâmına bir şey yoksa hangi gün, nereden, nereye, kimlerle, hangi maksat ve vesaitle yola çıktığını, ne zaman ve nasıl döndüğünü not edermiş... Hayatını kayda geçirmede o kadar titizmiş ki izlediği temsillerin, ziyaret ettiği müzelerin bile kaydını tutarmış. Aldığı yahut yazdığı mektuplar, görüştüğü kişiler, çektirdiği fotoğraflar… derken zaman içinde koca bir arşiv oluşturmuş kendine. Bu arşivden yola çıkarak 1930’lu yılların başında İstiklal Harbi’ni kendi cephesinden yazmış. Lâkin resmî tarihi tekzip eden unsurlar barındırdığı gerekçesiyle bu kitap henüz dağıtıma bile girmeden toplatılmış.. Bu hadiseden sonra Karabekir üzerindeki polis nezareti iyice sıkılaşmış. İstiklâl Harbim...