Organize, küstah ve şamatacı
Sanat, basın ve akademiye sadece ülkemizde değil dünyada da sol hâkim. Solcu olmak aydın olmanın, başarılı ve erdemli olmanın mütemmim cüzü, hatta ön şartı addediliyor. Bu hissiyat öyle yaygın ve benimsenmiş ki solcular, dünyaya kendi zaviyelerinden bakmayanları küçümsüyor, cahiller ve hakikatin sırrına erememiş bîçareler olarak görüyor. Mürekkep yalamış sağcılara veya okuyup da sağcı kalanlara “bu kadar okuyup hâlâ nasıl sağcı olabiliyorsun?” sorusunu yöneltmeyi kendinde hak görenlere göre solcu değilsen ya okumuyor, ya okuduğunu anlamıyor yahut yanlış şeyler okuyorsun!.. Kendisi gibi düşünmeyen insanların aklî melekelerine şüpheyle yaklaşan bu kibir, cahilinden okumuşuna kadar hemen bütün solculara hâkim. Öyle ki, ülkemizin kalburüstü solcularından kabul edilen Tanıl Bora bile ‘Türk Sağının Üç Hali’ni anlattığı kitabında, ‘Türk sağı kendini tasvirden âciz olunca, onu anlatmak biz solculara düştü’ diyebiliyor. Kalburun üstü böyleyse, altını siz düşünün… Entellektüel üstünlüğün solun e...