Kayıtlar

Mart, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

hayatın sihirli üçgenleri

Şu üç şeyin aynı anda elde edilebildiği bir yer var mıdır dünya üzerinde çok merak ediyorum doğrusu; yada bu üçünü birden bünyesinde barındırabilen bir ilişki kurulabilir mi insanlar arasında? Ben hayatın sihirli üçgeni diyorum bu üç kavrama: Mutluluk, huzur ve hürriyet... İnsanlar arasında bu üçünün aynı anda yakalanabildiği bir ilişki kurulabilir mi, yada kaç kişi bu üç temel üzerine oturmuş bir bağla bağlanabilmiştir başka insanlara? Fakat daha da önemlisi insanlar arasında böyle bir ilişkinin kurulması mümkün olsa bile insanlar böyle erdemli bir mükemmelliğin manevi yükünü nereye kadar taşıyabilir? Hayatlarının tam orta yerine böyle sihirli bir üçgeni kondurmayı başarmış insanlar, birgün bu üçgenin ağırlığını daha fazla taşıyamayacaklarını anlarlarsa ne yapacaklar; yada geçmişlerinde böyle sihirli bir dünyaya sahip olamamış insanlar, geleceklerinde sahip olabileceklerine dair tüm ümitlerini de kaybederlerse ne olacak? İster üç boyutlu ve büyülü bir gerçekliğin tüm hazzını, hay

mavi saçlı kız

Günlük - Burçak Çerezcioğlu Ölüm için her zaman erken. Henüz çocukluktan gençliğe doğru yürümekte olan bir kız için, haydi haydi erken… Zamanın kendisine hazırladığı acılarla henüz tanışmadan, edebiyat taslamaktan uzak bir samimiyetle tutmaya başladığı bu günlükte Burçak’ın heyecanlarını, umutlarını, uçarılıklarını, yaramazlıklarını, özlemlerini; kısaca hayata sımsıkı tutunuşunu bulacaksınız. Sağlığı iyice bozulup günlük tutamaz hale gelinceye kadar yaşadıklarını, Burçak’ın kendi kaleminden okuyoruz. Sonrasında yaşananlar ise günlüğe ailesi tarafından eklenmiş ve günlük böylece yayına hazır hale gelmiş. Hem kızlarının anısını yad etmek, hem de benzer acıları yaşayan yada yaşamakta olan ailelere sabır ve metanet ile, her durumda ümit telkin etmek üzere ailesi tarafından yayınlanmış bir kitap daha okumuştum. Mavi Saçlı Kız bana o kitabı hatırlattı. Okumak isteyenlere onu da tavsiye ederim: “Cennetimde Buluşmak Üzere” (yazan: Christel ve Isabel Zachert)

tanıdığım ilk şakirt

Bugün FETÖ olarak bilinen yapı ile, özel bir dershanenin temsilcisi olarak geldikleri küçük bir İç Anadolu kasabasında lise öğrencisi iken karşılaştım. Yapacakları geniş katılımlı bir deneme sınavına okulumuzu da dahil etmek istiyorlardı. İnternetin olmadığı bir dönemde, taşradaki öğrencilerin ulaşamayacağı bir fırsattı ve hepimizi heyecanlandırmıştı. İdare de münasip görünce, katıldık elbette. Sınavda yüksek puan alınca, beni büyükşehirdeki okullarına davet ettiler: Son sınıfı orada okuyacak, yurtlarında kalacak, dershanelerine gidecektim. Bütün bunlar için makul bir rakam ödeyecek, hatta burs bile alabilecektim. Ben kararsız kaldım, ailem istemedi, onlar da ısrar etmeyince konu kendiliğinden kapandı. Ertesi yıl, üniversitede yine karşıma çıktılar. Hem de ilk gün. Lâkin kim olduklarını sonradan ve yavaş yavaş anlayacaktım. Geldiğim kasabanın nüfusundan daha çok öğrenciyi barındıran kampüsün, etrafı ağaçlar ve tek katlı binalarla çevrili dar yolunda sağa-sola bakınarak ilerlerke