şah-ı mütercim
o yaz, stoktaki bütün çizgi romanları devirdikten sonra ne okusam diye aranırken, kapağı yırtılmış bir ingilizce-türkçe gramer kitabı elime geçti. yıllar sürecek ingilizce öğrenme maceram, adını ve yazarını dahi bilmediğim bu kitapla başladı diyebilirim. galiba ilkokul sondaydım. ortaokul ve lise yıllarımın ingilizce dersleri ekseriyetle boş (öğretmensiz) geçtiğinden, o kitap uzun yıllar bana kılavuzluk etmeye devam etti. şehre gittikçe aldığım ingilizce gazeteyi aylarca hatmeder, birşeyler anlamaya çalışırdım. tıpkı kuran, osmanlıca va bağlama gibi ingilizceyi de kendi gayretlerimle öğrendim. bu hiç yardım almadım anlamına gelmiyor. altı yıllık ortaöğrenim hayatım boyunca iki, iki buçuk yıl kadar ingilizce dersi almışlığım var. üniversite son sınıfta akademik (ingilizce) metinlerin çözümlemesine yönelik bir kursa gittim ve çok faydalandım. (o düzeyde bir kursa devam edebildiğime göre, kendime iyi bir temel oluşturmuşum demek ki) istanbula geldikten sonra da toplam dört kurluk i...