niçin yazıyorum?..
Önümde, içini istediğim gibi
doldurabileceğim geniş bir alan var. Okunmak gibi bir kaygı yada okunmamak gibi
bir korkuyla yazmayanlar için bu ne büyük bir fırsattır bilir misiniz?
Nasılsa kimse okumayacak diye
çala-kalem yazmak mümkünken, yazdıklarını sanki herkes okuyormuş gibi
titizlenmek. Öte yandan aşırı bir titizliğin, birşeyler yazmanın önüne
geçmesine mani olmak. Kâğıtla arandaki mesafeyi kaldırmak kısaca. Üstelik
bunu belli bir düzen ve disiplin içinde yapmaya çalışmak. Bir zamanlar galiba
başarmıştım bunu.
2000’li yılların başında, gündelik hayatımın bir parçasıydı yazmak. Kalemle aramdaki bu yakın ilişki, uzun
süre devam etti. Sonra ne oldu bilmiyorum. Birdenbire değil, seyrelterek
bıraktım. Bu yüzden belki de, bıraktığımın farkında bile olmadım. Fark
ettiğimde ise önemsemedim.
Zamanım mı çok, geçmişi mi
özlemeye başladım bilmiyorum. Ama bu ilişkiyi yeniden kurmak istiyorum. Asıl önemli
neden yazmanın bana iyi geleceğine ve disiplin altına alacağına inanıyor olmam.
Vira bismillah!..
Yorumlar
Yorum Gönder