ibişin rüyası
Roman-Yazarı: Tarık Buğra
Tiyatroya tutku derecesinde düşkün bir genç. Çocuğunun kültürlü bir insan olarak yetişmesini isteyen, onun tiyatroya ilgisini -taa ki
oğlunun iyi bir tiyatro seyircisi değil, iyi bir tiyatrocu olmak istediğini
anlayana kadar- destekleyen bir baba. Tiyatro ile bütün alâkasını derhal
kesmesinin istenmesiyle birlikte Nahit`in evi terk edişi...
Sahip olduğu herşeyi tiyatro uğruna terk edecek, sahip olacağı herşeyi tiyatro sayesinde kazanacak. lâkin bunun yola çıkarken
sandığı kadar kolay olmadığını yaşayarak görecektir.
Çaldığı bütün kapılar yüzüne kapanacak, köhne bir otel odasında açlıktan bayılmak üzere olduğu bir sırada oda arkadaşı Vasıf`ın
azığını çalarken yakalanacaktı. Suçüstü yakalandığı bu hırsızlık ona, hayatı
boyunca sahip olduğu tek dostu, Vasıf`ı kazandıracaktı.
Birbirinden başarısız tecrübelerin, sürekli red cevaplarının ardından üçüncü sınıf bir rol bulduğu kumpanyanın iflası.
Tiyatroyu seven ama tiyatrodan anlamayan yeni patron kumpanyanın dağılmasını
önlemek için çırpınırken tiyatrocu Nahit`in ortaya çıkışı...
Figüran Nahit`ten, memleketin en büyük tiyatrocusu, ünlü Nuran Tiyatrosu`nun sahibi, yöneticisi ve baş oyuncusu Nahit Bey`e giden
yolun sabırla ve azimle, adım adım döşenişi. Ve bu yolda Nahit`in, âdeta yeni
baştan yarattığı en ünlü tiplemesi: İbiş!..
Kendisini zirveye taşıyan ilkelere sıkı sıkıya bağlı kaldı ve Vasıf`tan başka hiçkimseye bağlanmadı. Hayattaki tek ve en büyük zaafı
da yalnızlığı idi.
Derken günün birinde Hatice`ye âşık oldu. Kendisi için hiçkimsenin yapmadığı birşeyi o, Hatice için yaptı ve yeni yetme bir
tiyatrocudan İstanbul’un en namlı artistini çıkardı.
Nahit`in yalnızlığı, Nuran Tiyatro`sunun kuralları ve Hatice ile aşkları... Nahit`i seven, Nahit`in de kendisini sevdiğini bilen
Hatice`nin bununla yetinmeyip aşklarını mütemadiyen imtihandan geçirişi.
Hatice ile tiyatrosu, aşkı ile kuralları arasında sıkışıp kalan Nahit`in önce Hatice`den vazgeçişi, sonra kurallarını çiğnettiği tiyatrosunu
kaybedişi.
Hatice`nin ise, kuralları çiğnediği için kariyerini, aşkını teste tâbi tuttuğu için Nahit`i kaybetmesi.
Kısacası herkesin kaybettiği bir oyunda, tiyatroya sıfırdan başlayan bir gencin oyunculuktaki yükselişiyle aşk hayatındaki çöküşünün
aynı kesit içinde verildiği bir roman.
Hırsı, inadı, sabrı, kıskançlığı ve kaprisleriyle insan ruhundaki gelgitleri işleyen yazar, sıkıcı gelebilecek bir konuyu basit fakat kendine
özgü bir olay örgüsü içinde ustaca romanlaştırmış.
Faruk Nafiz Çamlıbel`in Yayla Kartalı piyesi ile yer yer benzerlikler gösteriyor. Şüphesiz ki İbiş`in Rüyası'nın kahramanları olan Nahit
Reşit`ten, Yayla Kartalı’ndaki Nermin ise Hatice`den daha fazla saygıyı hak ediyor.
Yorumlar
Yorum Gönder