tartışma kültürü ve geleneği
Öğrencilik yıllarımda okuduğum bir kitapta bozkırın ortasında (sıfırdan) bir orman kurmaya çalışmak pek akıl kârı değil yazıyordu. Belli bir alanda çok sayıda ağacın bulunması, o bölgeyi orman yapmıyordu zira. Orman dediğimiz şey sulanmaya, budanmaya, seyreltilmeye, ilaçlanmaya, kısaca bakıma ve desteğe ihtiyaç duymadan varlığını devam ettirebilen bir yapıydı. Çok sayıda fidanı toprakla buluşturup bir sürü zahmet ve külfetle bakımını yapsanız bile, meydana getireceğiniz ‘ağaçlar topluluğu’nun kendi ekosistemini yaratarak bir ‘orman’a dönüşmesi onyıllar alıyor, bazen onyıllarca sonra bile mümkün olmuyordu bu. Velhâsıl, çıplak bir bölgede orman yatırımı yapmak yerine, mevcut ormanları genişletmeye çalışmak her bakımdan (para, emek, zaman) daha ucuz ve sonuç alıcı bir politikaydı. */* Belli bir bölgedeki çok sayıda ağacın su, toprak, rutubet ve diğer canlılar ile etkileşerek zaman içinde kendi ekosistemini oluşturması gibi, bir memleketteki ifade hürriyeti de zamanla kendi havza...