Ana (Pearl S.Buck)
Roman - Yazan: Pearl S. Buck
Çin’in,
herkesin birbiriyle akraba olduğu küçük bir köyünde bir
‘ana’nın başından geçenleri anlatıyor bu roman…
Hayatın,
birgün önce nasıl yaşanmışsa birgün sonra da öyle yaşandığı, hareket ve farklılık namına içinde hiçbirşey barındırmayan
küçük bir köy…
Bütün
hayatı böyle bir köyde geçen bir kadının “evin gelini ve çocuklarının anası” olmaktan “evin kaynanası ve babaannesi" olmaya doğru seyreden hikâyesi…
Birgün
evden çıkan, bir daha da dönmeyen bir koca. İyice yaşlanmış
kaynanası ve üç küçük çocuğu ile yaşam mücadelesi veren
genç bir kadın ve onun acı dolu zor yılları.
Saflıkla
zekâyı, çalışkanlıkla kanaati, analıkla dişiliği aynı
ölçülerde taşıyan; dürüstlüğüne dürüst, fakat yalan
söylemesini de becerebilen bir şahsiyet. İyi bir ana, iyi bir
gelin… İlerleyen yıllarda ise aksi bir kaynana…
İyi,
dürüst ve namuslu bir insan; fakat asla ahlak âbidesi değil.
Herkes gibi ve de herkes kadar zaaf sahibi.
Kısacası
bu romanda kutsanmadan takdir edilmesi, göklere çıkartılmadan
yüceltilmesi gereken bir kadının, ana’nın hikâyesi var.
Romanın
yalın ve akıcı bir anlatımı var. Dilimize Nihal Yeğinobalı
tarafından o kadar başarıyla tercüme edilmiş ki çeviri olduğuna
inanmak zor.
Romanın
en ilginç taraflarından birisi de içinde hiç isim geçmeyişi.
Neden
bilmem, okurken bana Paulo Coelho’nun “Şeytan ve Genç Kadın”
ve Ahmet Lütfi Kazancı’nın “Üvey Anne” romanlarını
çağrıştırdı. Fakat her ikisinden de daha başarılı bulduğumu
belirtmek isterim.
Yorumlar
Yorum Gönder