anayasal gelişme tezleri
Bülent Tanör, kendi verdiği doktora derslerinde de takip ettiği bu kitabında “niçin bu anayasa?..” yada “nasıl bir
anayasa?..” sorularına cevap arayanların düşüncelerini derli toplu bir biçimde
sunmayı amaçlıyor.
Fazla ayrıntıya girmeden, konunun sadece ana hatlarını ve özünü vermeye çalışan başarılı bir çalışma olduğu
söylenebilir.
İncelenen tezlerin Kemalist,
Gelenekçi-İslamcı, Popülist ve Sosyalist olmak üzere dört ana kategoriye ayrılması,
takibi daha kolay bir yol haritası sunması bakımından iyi bir çıkış noktası oluşturmuş.
Ne var ki görüşleri incelenen
kişilerin bu dört kategoriden biri ile irtibatlandırılarak A kişisinin Kemalist, B kişisinin İslamcı, C kişisinin popülist… olarak takdim edilmesi, okuyucunun bu isimlere peşin hükümlü olarak yaklaşmasına da yol açabiliyor.
Kitabın zayıf noktası da bu bana göre: yazarın, tasvip etmediğini anladığımız görüşlere karşı zaman zaman tarafsızlığını kaybetmesi…
Yazarın tarafsızlığını kaybettiği satırlarda kullandığı dil yalnızca haşin değil, aynı zamanda siyasî de. Bilhassa İslamcı-Gelenekçi olarak nitelediği kişilerin görüşlerini işlerken benimsediği üslup için acımasız bile denebilir.
Örnek vermek gerekirse; başkanlık sistemine geçiş, başkanın doğrudan halk tarafından seçilmesi, referandum uygulamasının yaygınlaştırılması, mahkemelerde jüri sisteminin getirilmesi gibi önerilere “laik ve demokratik düzeni aşındırmaya yönelik” olduğu için karşı çıkıyor.
Fakat aynı sayfanın (s. 106)
devamında, demokratik düzeni yerle bir eden 27 Mayıs için “demokrat ve yurtsever güçlerin etkinliğini ortaya koyan bir gelişme” değerlendirmesini yapmış. Talihsiz bir tesadüf olduğu kadar garip bir çelişki de…
Ayrıca yine kitapta var olan “1950-60 arasındaki DP gericiliği” türünden ifadeleri hukukî mütalaalar olarak kabul etmek mümkün değil.
Kitapta, Demokrat Parti’nin
“bilinçsiz halk yığınlarının oyuyla” iktidara geldiği gibi demokrasi teorisiyle
örtüşmesi mümkün olmayan satırlara da rastlıyoruz (s. 108 ve 110).
Bülent Tanör, incelediği tezler
arasında en çok “sosyalist anayasal gelişme tezi”nin önem taşıdığına dikkat çekerek
bitirdiği kitabında Kemalist tezler için 78 sayfa, gelenekçi-İslamcı tezler
için 16 sayfa, popülist tezler için 35 sayfa yer ayırmış.
O kadar önem atfettiği ‘sosyalist tez’ için kitabının neden sadece altı sayfasını ayırdığını anlamakta güçlük çekenleri,
hayatta olsaydı eminim Bülent Tanör de mazur görürdü. Ruhu şad olsun…
Yorumlar
Yorum Gönder